Friday, October 26, 2012

Effect of a new Indian organic fertilizer ( Peter )


My Indian correspondent Yogesh PATEL has sent to me 5 kg of a new organic fertilizer he has developed. With my friends of the allotment gardens Slotenkouter in 9040 ST.AMANDSBERG (Belgium) we have set up some tests on different vegetables. In due time we will present a detailed report on the results. Today and with great pleasure, I can publish the first pictures showing the very positive effect on the growth of carrots. Please enjoy with us this remarkable success in one of the allotment gardens :
Edward VUEGHS in his nice allotment garden, showing proudly the effect of the PATEL- fertilizer on carrots.

Four rows of carrots sown the same day. A few weeks later the soil along the rows was treated from left to right as follows :

Row 1 and Row 2 (left) : carrots treated with a mixture of 4kg of PATEL-fertilizer per 80 kg of local garden soil.
Row 3 (center) : carrots untreated, growing in local, quite fertile garden soil.
Row 4 (right) : carrots treated with a mixture of 2 kg of PATEL-fertilizer per 80 kg of local garden soil.

See the remarkable difference in growth and this only 14 days after treatment.
Row 1 and Row 2 (left) : carrots treated with a mixture of 4kg of PATEL-fertilizer per 80 kg of local garden soil.
Row 3 (center) : carrots untreated, growing in local, quite fertile garden soil.
Row 4 (right) : carrots treated with a mixture of 2 kg of PATEL-fertilizer per 80 kg of local garden soil.

Still any doubts about the positive effect of PATEL’s fertilizer ?

In a couple of weeks, I will gladly inform you on the results of the carrot harvest by Edward VUEGHS. Stay tuned on the value of Yogesh PATEL’s organic fertilizer !

I am now wondering if this fertilizer can help us to combat drought and desertification. Therefore, I intend to use it in combination with our TerraCottem water and fertilizer stocking soil conditioner in some of the drylands, e.g. In the refugee camps in Algeria or in Tamil Nadu (India).

Wednesday, November 23, 2011

Propolis (En Güçlü Antibiyotik)

“Arı” dendiğinde çoğumuzun aklına ilk belkide sadece bal gelir. İşin ilginç yanı ise bal dendiğinde hemen kafamızda emsalsiz tadı olan bal şekilleniverir. Aslında arı dediğimiz bu mucizevi varlık sadece bal üretmez. En az bal kadar, belki belli konularda baldan çok daha üstün başka gıdalarda üretir. Bunlar arı sütü, polen ve içlerinde en az bilineni olan propolistir ya da diğer adı ile arı yapışkanıdır (bee glue). Bu yazımızda propolisin ne olduğunu ve insana ne tür faydalar sağlayabildiğini paylaşacağız.


Propolis nedir?
Propolis oldukça sert , arıların bitki reçinelerinden ve özlerinden toplayarak kovanlarındaki açık ya da çatlak kısımları kapatmak ve kovanı sterilize etmek için ürettikleri resinöz bir maddedir. Arılar virus ve bakterilerden etkilenmezler, bu konu her ne kadar hala araştırma konusu olsa bile nedeninin propolisten kaynaklandığı tezi kabul görmüştür. Bunun yanında kraliçe arının yumurtalarını bıraktığı kutucukların üstü ince bir propolis astarı ile arı tarafından kapatılır.


Propolisin içeriği nedir?
Bahsettiğimiz üzere arının belli ağaç ve bitkilerden topladığı reçineleri kendine haz özümsemesi ile oluşur. Önemli oranda magnesyum, kalsiyum, fosfor, potasyum , B1 ve B2 vitaminleri, beta karoten ve P Vitamini (bioflavonoid) içerir.


İçeriğindeki en önemli olan ve propolise gücünü veren madde bioflavonoid’dir. Bu madde insandaki kılcal damarların ve bağlayıcı dokuların güçlenmesi için çok önemlidir. Bunun yanında vucüdün C vitaminini emmesini ve bunu kullanmasını kolaylaştırır. Solunum yolları enfeksiyonlarını , kanayan diş etleri, ağız yaraları , damarlardaki varisler ve daha birçok hastalığın tedavisi için çok enemli bir etkendir. Bu nedenle sağlık sektöründe ve özellikle ilaç üretiminde yoğun olarak kullanılır.


Propolis antiviral, antibakteriyel, antiseptik ve antifungaldır.
Propolis bir dönemler “Rus penisilini” olarak isim yapmıştı. Bunun nedeni Rus bilimadamlarının propolis üzerinde yaptıkları önemli çalışmalardır. Bu çalışmalarından en önemlisi propolis verdikleri bir grup tavşanın , propolis verilmeyenlere göre hastalılı hücrelere karşı çok daha dayanıklı olduklarını ispatlamalarıdır. Hatta ve hatta yapılan çok sayıdaki denemelerde propolis verilen hayvanların , sadece antitoksin verilenlere göre dahi, hastalıklara karşı kat ve kat dayanıklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Belkide propolisin en büyük özelliği bilinen antibiyotiklerden çok çok daha etkili ve güvenli oluşudur. Propolis’in yan etkisi, toksik etkisi yoktur. Birçok antibiyotik gibi insan vücüdunda bulunan faydalı bakterileri yok etmez. Bu nedenle doğada bulunan en güçlü antibiyotiğin propolis olduğu bilim dünyası tarafından kabul görmüştür.


Propolis tercihi ve temini
Öncelikle şunu belirtelim, her propolis aynı kalitede değildir. Bitkilerin reçineleri salgılama oranlarının ve çeşitliliklerinin yüksek olduğu bölgelerdeki propolisler daha iyidir. Bu bölgeler özellikle kuzey iklimleridir. Özellikle Kanadanın bazı bölgelerinde elde edilen propolislerin en iyi propolisleri olduğu söylenebilir.
Türkiyede üretilen propolislerde oldukça kaliteli olmakla birlikte, ülkemizde genelde ithal propolis satılmaktadır. Bunun nedeni dışarıdan ucuz , kalitesi düşük propolis getirilebilmesidir. Propolis toz, sıvı ile karıştırılarak, tablet şeklinde yada saf olarak temin edilebilmektedir. Gerçekbal olarak sadece kendi arılarımızdan elde ettiğimiz sınırlı sayıdaki saf propolisi dileyen ziyaretçilerimize max 200 gram (mümkün olduğunca fazla kişiye verebilmek için) olarak gönderebileceğiz. Saf propolis sıcak su içinde eritilerek ya da ağızda emilerek kullanılabilir. Yapışkan olduğu için çiğnenmemesi gereklidir. Günde bir ya da iki defa 500mg propolis tüketmek yeterlidir.

Katkısız Bal Olur mu? | Organik Bal

Bu soruya peşinen vereceğimiz cevap evet kesinlikle olur.

Arıcılar , hem arılarının daha kuvvetli olması ,  hem de daha çok bal üretimi yapabilmek için , arılarına besin takviyesi olarak şeker veya şekerli katkı maddeleri vermektedirler.  
Piyasada satılan balın çok büyük bir kısmı bu şekerli ballardan oluşmaktadır. Maalesef artık arıya şeker vermek sıradan bir davranış olarak görülmektedir. Hatta verilen şekerin azlığı çokluğu kıyaslanarak , arıya şeker verilir ama az verilmesi gerekir düşüncesi benimsenmiştir.  
Peki ; şeker verilmeden de bal üretilebilir mi? Evet üretilir. Az üretilir , çok değerli olur , ticari olarak sürdürülmesi , bu piyasa şartlarında zordur. Ama üretilmesi mümkündür. İşte biz balımızın 0 ( sıfır ) şeker ile üretildiği konusunda size garanti veriyoruz ve bununla gurur duyuyoruz.  
Diyebilirsiniz ki , arıya neden şeker veriliyor da saf bal üretimi tercih edilmiyor? Arıya şeker verilerek alınan balın miktarı , şeker verilmeden , organik üretim yapılınca üretilen baldan 5-10 kat daha fazladır. Bu da sanırım bu soruya net cevabı vermektedir.  
Kaldı ki , mevsimsel şartların olumsuz olması durumunda örneğin aşırı soğuklar , kışın uzun sürmesi , aşırı sıcaklar , kuraklık , rüzgar, don , fırtına , çekirge sürüleri  vs gibi olumsuz etkenler saf bal üretimini olumsuz olarak etkilemektedir. Arıların kovan içinde sağlıklı olmaması , üşümesi , hastalanması , kovan dışına çıkmakta zorlanması , çıktığında da yeterli gücü bulamaması , bulsa bile bal toplayacağı çiçeklerin yetersiz olması sözkonusudur. Oysa  arıya şeker verdiğinizde , arı çok az miktarda çiçek nektarı toplamış olsa bile bunu şeker ile harmanlayarak bal üretebilir ve bal rekoltesi yüksek miktarlarda olur.  

Sunday, September 18, 2011

Organic Garden

Here are some organic gardening tips for everyone that realizes the importance of organic gardening nowadays. The organic gardener does not use any synthetic products, fertilizers and pesticides to grow plants. Instead, he uses certain natural substances to eliminate pests and grow healthy green house plants. 

Organic Gardening
If you want to grow plants or someroses in your garden organically, you can seek the help of online resources to obtain useful organic gardening tips.It is imperative to choose proper plants that suit your area, so that you can create a healthy, problem free garden. The most important aspect in anorganic garden is proper feeding of the soil. Plants get water, air and essentialnutrients only from the soil. It is therefore crucial to feed the soil effectively. Clay soil is rich in nutrientsand it can hold water better. Sandy soil is well drained. Sometimes, holding too much water can affect the growth of the plants. Hence, mixing clay and sandy soil in a proper proportion can help with a healthy growth of plants.

Using Organic Matter

Organic matter does wonders in your garden. It is in fact the natural foodof the soil and plants. You cannot imagine organic home gardening without organic matter. Organic matter feeds the microorganisms and beneficial insects. In order to prepare organic matter, you just need to allow the fallen leaves to decay. They not only feed the soil, but also prevent erosion. Vegetable and fruit peels, straw, paper, grass pieces and garden water are also some of the good organic matter.Animal manure is rich in soil nutrients, but it should be aged for at least six months. Fresh manure can burn the plants. It may also contain bacteria that cause diseases. You can prepare a compost heap and add fresh manure in it. Cow, chicken and sheep manure are very beneficial for growing healthy plants.

Helpful Organic Gardening Tips

• You can use organic pesticides to reduce the damages caused by insects.
Organic Gardening
• Many insects and animals are considered beneficial, as they prey on the pests. Lady bugs, lizards, frogs, birds and snakes can contribute to the balance in your garden.
• It is advisable choosing plants that can grow well in your locality. For instance, if you live in a place that receives plenty of sunshine, avoid choosing plant varieties that thrive on a moist environment.
• Build greenhouse and extend the growing season of your plants. If you want to grow plants that are not common in your locality, building a greenhouse is the best option.
• Experiment with tenacious plants after doing some research and prepare your winter garden.

Benefits Of Organic Gardening

Organically grown plants/trees yield vegetables and fruits that are rich in vitamins and nutrients. They reduce the chance of consuming harmful chemicals, as they do not use any growth hormones, fertilizers or toxic substances. Organic food tastes good and is great for the environment. You need not spend a lot in order to create an organic garden. In fact, you save on the amount you spend on chemical fertilizers. You can just compost kitchen scraps and prepare organic matter. If you are willing to put in a little effort in your home garden using these organic gardeningtips, you can grow your own vegetables and fruits organically and lead a healthy life.

Organic Gardening Advice from GrowingAnything.com - Organic landscaping and gardening advice, including vegetable garden tips, herb garden plants, fruits, nuts and grains, indoor and greenhouse gardening and how to grow flowers, grass, plants and trees for landscaping.

Thursday, September 8, 2011

Organik Tarım İlkeleri

Organik tarımda farklı bitkisel ve hayvansal ürünler için farklı üretim yöntemleri mevcut olup bunların ortak ilkeleri şunlardır: 1. Öncelikle, tarımsal üretimde, üretim ile ilişkili tüm faktörler ve olaylar bir bütün halinde dikkate alınmalı ve organik üretim yapan tarım işletmesinin kendi kendine yeterliliği sağlanmalıdır. Bunun için toprak, bitki, hayvan ve insan arasındaki doğal döngünün doğal kökenli hammaddeler kullanılarak mümkün olduğunca işletmenin kendi içinden veya yakın çevresinden sağlanmasına gayret edilmelidir. 2. Tarımsal üretimle beraber ortaya çıkan ve yakın çevreden temin edilen tüm hammaddelerin ve diğer işletme girdilerinin çevreyi tehdit eden her türlü etkisi azaltılmalı veya bunlardan tamamen kaçınmaya çalışılmalıdır. 3. Toprağın iyileştirilmesi ve içindeki organizmaların korunması, beslenmesi sağlanmalı; toprak sömürülmemeli; tersine doğal verimliliği arttırılmalıdır. Bunu sağlamak için münavebe, organik gübreleme yapılmalı ayrıca uygun toprak işleme yöntemleri kullanılmalıdır. Örneğin çiftlik gübresi ve/veya organik atıklar kullanılarak aerobik ortamda hazırlanan kompost amaca uygun bir şekilde kullanılır. Bundan başka kaya unları, alg ürünleri, diğer ilave maddeler kullanılabilir ve yeşil gübreleme yapılabilir. Bu uygulamalarla toprağın biyolojik olayları teşvik edilerek bazı bitki besinleri dolaylı yoldan hareketli hale getirilmekte böylece bitkinin sağlıklı ve dengeli büyümesine ortam sağlanmaktadır. 4. Bitkilerin hastalıklar ve zararlılara karşı direnci bazı ek desteklemelerle arttırılmalıdır. Örneğin, çok yıllık bitkilerde, bitki altına ve/veya sıra aralarına yapılacak ekimlerin mevcut organik ortama uygun ve dengeli karışımlar halinde hazırlanıp uygulanması, yapılacak münavebelerde karışımda baklagil miktarının yüksek tutulması bitkisel üretim ve hayvancılığın kombine edilerek yapılması gibi uygulamalarla bitkilerin direnci arttırılabilir. 5. Bitki tür ve çeşitlerinin (keza hayvanların) seçminde, üretim yapılacak yerin organik koşulları ve bu koşullarda hastalıklara en az seviyede yakalanma olasılıkları dikkate alınmalıdır. Bunun yanında sağlıklı, dayanıklı tohum, fidan ve hayvan kullanılmalıdır. 6. Organik tarımda, bitki sağlığı açısından yukarıda adı geçen ve etkileri uzun sürede görülebilen önlemler yanında, erken uyarı sistemlerinin kullanılması ve faydalı canlıların teşvik edilmesi de bitki koruma kavramının önemli bir parçasıdır. Bu konuda zararlılarla mücadelede biyoteknik yöntemler (örneğin Bacillus thuringiensis preparatları, feromon tuzakları, faydalı akarlar vb.) ve kültürel önlemler ( örneğin yabancı otların toprak işlemeyle veya yakarak yok edilmesi, vb.) uygulanabilir. Eğer sorun ürünü tehdit edici boyutlra ulaşırsa o zaman bitkisel veya mineral kökenli özel maddeler ve preparatlar kullanılabilir. 7. Yukarıda anlatılan, toprak strüktünü iyileştirici ve humus miktarını arttırıcı önlemlerle beraber toprağı koruyucu, enerji tasarrufu sağlayan, çalılşılan yerin koşullarına uygun toprak işleme yöntemleri uygulanmalıdır. Bunun için toprağın yapısı ve koşullarına dikkat edilmeli, çizici aletlerle çalışılmalı, pulluk gibi toprağı devirerek işleyen aletlere mümkün olduğunca az yer verilmeli, ve temel kural olarak gereğinden fazla sayıda toprak işlemeden kaçınılmalıdır. 8. İşletmedeki hayvanların sağlığının iyi, verimlilik kapasitesinin yüksek ve uzun ömürlü olması teşvik edilmelidir. Bunun için ağılların usülüne uygun olması, beslenmenin mümkün olduğunca işletmenin kendi ürünleri ve yem bitkileriyle sağlanması, yemlere kimyasal maddeler (antibiyotikler, kilo arttırıcı katkı maddeleri vb.) katılmaması, uygun ıslah çalışmaları ile istenen gelişmelerin temin edilmesine çalışılmalıdır. 9. Yetiştirilen hayvan miktarı kullanılan tarımsal araziye uygun olmalı ve 1 hektar için 1 büyükbaş hayvan düşünülmelidir (Almanya’da bu sayı 1 hektar için 1.1 büyük baş hayvandır). Bununla beraber organik tarım mevcut koşullara göre hiç hayvan beslemedende yapılabilmektedir. 10. Bilindiği gibi taramsal üretimde, verim ve kalite arasında ters bir orantı mevcuttur. Genel kural olarak ikisi arasında denge kurulmalıdır. Ancak organik tarımda bu denge oluşturulur iken kalitenin, ürün miktarına göre öncelik aldığı unutulmamalıdır. 11. Organik üretim yapan tarım işletmesinde başta petrol olmak üzere fosil yakıtlar ve diğer enerji kaynakları optimum verimi sağlayacak düzeyde azami tasarruf kuralına uyularak kullanılmalıdır. Enerji kullanımında güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi doğal enerji kaynakları olabildiğince tercih edilmelidir. 12. Tarım işletmesi çok yönlü ve çekici bir şekilde düzenlenmelidir (peyzaj düzenlemeleri, meyve bahçeleri vb.). Bu amaçla dinlendirici etkiye sahip bir mekanın kurulması, bunun muhafazası ve uzun süreli faydalı üretim esas alınmalıdır. 13. Organik tarım işletmeleri gelişme olanakları bulunan; üreticiye, çalışanlarına tatmin edici kazanç ve imkan sağlayabilen yeterlilikte olmalıdır. Organik işletmede, işletme organizasyonu çok yönlü olduğundan girişimcinin rizikosu azalmaktadır. Bunun yanında işletmede kullanılan enerji ve girdilerde azalma ekonomik avantaj sağlamaktadır. 14. Organik tarımda kullanımı yasaklanan bazı maddeler şunlardır: a. Sentetik kimyasal gübreler ve sentetik kimyasal ilaçlar b. Depoda koruyuculuğu arttıran ve hasattan sonra olgunlaşmayı teşvik eden sentetik kimyasal maddeler c. Bitki ve hayvan yetiştirmede hormonlar ve büyüme düzenleyici maddeler 15. Organik tarım hiç ilaç kullanılmadan yapılan bir tarım değildir. Örneğin; 18 Aralık 1994 tarih, 22145 sayılı Resmi gazetede yayınlanan yönetmelikte de ifade edildiği gibi, organik olarak üretilmiş ürünlerin işlenmesi ve hazırlanması sırasında kullanılabilecek maddeler yanında, tarımsal üretimde bitki besin maddesi olarak ve hastalık kontrolünde kullanılabilecek ürünler belirtilmiştir. Buna göre; a. Gübreleme ve Toprak İyileştirmede kullanılabilecek madde ve ürünler: Çiftlik ve kanatlı gübresi, çiftlik ve sıvı atıkları (şerbet), saman, torf, mantar üretim artığı ve diğer organik ortamlar, organik ev atıkları kompostları, bitki artıkları kompostu, mezbaha ve balık endüstrisinden kalan hayvansal atıkların işlenmiş ürünleri, gıda ve tekstil endüstrisi organik yan ürünleri, deniz yosunları ve deniz yosunları ürünleri, talaş ağaç kabukları ve odun atıkları, odun küfü, tabi fosfat kayaları, kalsiyumlu aliminyum fosfat kayacı, volkanik tüf, potasyum kayacı, potasyum sülfat (kontrol organınca tanınmış), kireç taşı, tebeşir, magnezyum kayacı, kalkerli magnezyum kayacı (dolamit), magnezyum sülfat (epson tuzu), kalsiyum sülfat(jips),iz elementler (Cu, Fe, Mn, Mo, Zn, Br) (kontrol organınca tanınmış), kükürt (kontrol organınca tanınmış), kaya unu, kil (Bentonit, perlit), b. Bitki zararlı ve hastalıkların kontrolünde kullanılabilecek ürünler: Chrysanthemum cinerariaefolium’dan ekstrakte edilen muhtemelen bir sinerjist ihtiva eden phyrethrins esaslı preparatlar, Derris elliptica’dan elde edilen preparatlar, Quassia amara’dan elde edilen preparatlar, Ryania speciosa’dan elde edilen preparatlar, balmumu, diatoma (Diatomaceous) toprağı, kaya tozu (unu), tuzaklarda kullanılmak koşulu ile tüksek hayvan türlerini dirençli yapan ve metal dehyte esaslı preparatlar, kükürt, bordo bulamacı, burgundy bulamacı (karışımı), sodyum silikat, sodyum bikarbonat, potasyum sabunu (arap sabunu), pheromone preparatları, Bacillus thuringiensis preparatları, granüler yapıdaki virus preparatları, bitki ve hayvan yağları, parafin yağları.

Saturday, August 20, 2011

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Dağlı, Organik sigara, normal sigaradan daha az öldüren bir sigara değil dedi.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Dağlı, Organik sigara, normal sigaradan daha az öldüren bir sigara değil dedi.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Sakarya İl Tütün Kontrolü Kurulunun sigara yasağına destek veren kişiler için düzenlediği ödül törenine katıldı. Prof. Dr. Dağlı, tören öncesinde Adapazarı Kültür Merkezi nde düzenlediği basın toplantısında, 19 Temmuzda kapalı alanlarda sigara içmenin yasaklanacağını hatırlatarak, Türkiye nin dumansız 6. dünya ülkesi olacağını söyledi. Türkiye de yasanın uygulanmasına çok az bir zaman kala kanunun önüne geçmeye çalışanların organik sigara tartışmasını ortaya attıklarını ifade eden Prof. Dr. Dağlı, şunları kaydetti:

“Organik sigara normal sigaradan daha az öldüren bir sigara değil. Tütün tarımını organik de yapsanız, içine katkı maddeleri de koymasanız, aynı derecede öldürücüdür. Bunun arkasında büyük sigara firmaları var. Daha önce değişik ülkelerde aynı taktikler denenmiştir. Organik domates daha sağlıklı olur da organik tütün sağlıklı olmaz mı görüşüyle halkın aklını bulandırmaya çalışan bir pazarlama taktiğidir.

İyi bir pazarlama buluşudur, ama geçerli değildir. Meclis kürsüsünde de iki gün önce benzer bir tartışma oldu. Organik sigara içilsin, bu kanun yerine organik sigara içimine geçilsin gibi. Organik sigara diye bir sigara yoktur. Tütünün her türü, her şekliyle öldürücüdür. Daha az öldüren bir sigara yoktur.”

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Tütün ve Bağımlılık Yapıcı Maddeler Mücadele Şube Müdürü Uzman Dr. Peyman Altan ise tamamen dumansız ortamlar için haklı gerekçelerin ve bu konudaki delillerin bilim dünyasında giderek arttığını belirterek, hiçbir havalandırma sisteminin sigara dumanını yok etmediğini gösteren kanıtların olduğunu bildirdi. Vatandaşların organik sigara gibi şeyleri ciddiye almaması gerektiğini kaydeden Uzman Dr. Altan, “Bakanlık olarak bu konuyla ilgili gerekli tekzibi de yapacağız” dedi.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Genel Sekreteri Mustafa Seydioğulları da sigara yasağı başlamasından bu yana denetimlerin yapıldığını ve şu ana kadar kesilen cezanın 2.5 milyon TL civarında olduğunu kaydetti.

Tarım Bakanlığı 4200 Personel Alımı 2011



Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Tarım bakanlığına 1.700 personel alınacağını, alınacak personel arasında sosyologların da bulunacağını söyledi.
Bakan Eker, Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü’nce “Netcad Kampüs Eğitimi” alan 114 personel için düzenlenen sertifika töreninde, iktisadi bir faaliyet olan tarımı, gelişen teknoloji ile buluşturmanın önemli olduğunu söyledi.
Dünyadaki bütün üreticilerin rakipleri, bütün tüketicilerin de müşteri olduğunu kaydeden Eker, ancak bu perspektif ile Türkiye’de tarım sektörünün kendi avantajları için gıda üreten bir sektör olmanın yanında, dünya pazarlarına ürün satan bir sektör haline dönüştürebileceğini belirtti.
Çiftçiye götürdükleri hizmetlerin miktar ve kalitesini artırmak, çiftçinin yaptığı çalışmaları teknolojiye uygun en son geliştirilmiş bilimsel araştırmaların sonuçları ışığında, modern tekniklerin kullanıldığı bir faaliyete dönüştürmek için bir dizi tedbir aldık aldıklarını bildiren Eker, bunun için eleman aldıklarını kaydetti. Eker, şöyle dedi:
“Tarım Bakanlığına en son bizden önce 1989 yılında toplu eleman alımı yapılmıştı. 1989 yılında sınavla 250 kişi alınmıştı. Daha sonra 2000′li yılların ortalarına kadar Bakanlığa toplu eleman alınmadı. Bu dönemde 14 bin 750 teknik eleman aldık. İki gün önce ÖSYM’ye bir yazı yazdım. İllerin ihtiyaçlarına göreçeşitli branşlarda bin 700 kişi alıyoruz. Artık sadece harita mühendisi veya diğer mühendisleri çalıştırmıyoruz. Bin 700 kişi içinde sosyologlar da alıyoruz. Çünkü kırsal sosyolojiyi bilmeniz tarımda çalışan insanların sosyal ilişkileri, sosyal hayatı, toplumsal sorunlar bakımından önemli. Çünkü bu sektör aynı zamanda küçük ölçekli bir toplum. Bir sosyolog gözü ile bu sektörü analiz edecek bir bakış açısına ihtiyaç var. Her ile en az bir sosyolog atayacağız.”
Eker, Mart ya da Nisan ayında Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (TARGEL) kapsamında 2 bin 500 kişinin daha alınacağını söyleyerek, “Böylece TARGEL personeli sayımız 7 bin 500 kişi olacak. Her köyde bir kişi görevlendirsek 7 bin 500 kişi eder. Biz ziraat mühendisi ve veteriner hekimi kravat takıp kent merkezinde masa başında otursun diye almıyoruz. Tarlada, merada, bağda, bahçede, çayırda çiftçi ile birlikte yaşayacak. Ona yol gösterecek. Ona yaptığı üretimin önemini anlatacak. Tarım danışmanı çiftçiye az maliyetle nasıl verim artışı sağlayacağını anlatacak. Masa başında mesai saati ile çalışarak tarım kalkınmaz” diye konuştu.
Tarım Bakanlığı’nın alacağı personel sayısı bin 700 personel sayısına TARGEL için alınacak 2 bin 500 kişi eklendiğinde toplam 4 bin 200 kişi olacak.